K
Kira Hukuku Avukatı
ira Sözleşmesi
Kira sözleşmesi ve kira hukukuna yönelik düzenlemeler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer almaktadır. Kira sözleşmesi ile ilgili tanım kanunun 299. maddesinde; ‘’Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.’’ şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan tanımlama üzerinde gidersek, kira sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Bir başka değişle gerek kiraya verenin gerekse kiracının sözleşmenin kurulmasıyla bazı yükümlülükleri doğmaktadır. Kanunun kira sözleşmesi tanımı genel bir tanımlama olduğunu, konut kirası ve işyeri kirası başta olmak üzere tüm kira sözleşmelerini kapsadığını belirtmek isteriz.
Uygulamada kira sözleşmesi en çok konut veya işyerleri için düzenlenmektedir. Öncelikle taraflar arasında kira ilişkisi kurulması için kira sözleşmesinin yapılması gerekli değildir. Yani kiraya veren ile kiracı, kira sözleşmesini yazılı yapmak zorunda değillerdir. Fakat kira ilişkisi kurulduktan sonra taraflar arasında hukuki ihtilafın doğması ihtimaline binaen kira sözleşmesinin varlığı, iki taraf içinde önem arz edeceğini bildirmek isteriz. Bu nedenle kira ilişkisinin yazılı olarak yapılmasını tavsiye etmekteyiz.
Kira sözleşmesinde ilk başta kiralanan şeyin ne olduğu önem arz etmektedir. Kiralanan şey, taşınmaz mal olabileceği gibi taşınır mallarda olabilecektir. Kiralanan taşınır mallara, motor, araç, uçak, tekne ve benzeri şeyleri örnek gösterebiliriz. Kanunumuzda kira hukuku bölümü içerisinde, konut veya çatılı işyeri kira sözleşmeleri için ayrı bir düzenleme yani özel hükümler getirilmiştir. Özel hükümler bulunmayan hallerde ise kiraya ilişkin genel hükümlerin söz konusu olacağını belirtmek isteriz.
Kira Sözleşmesi Hakkında Bilinmesi Gereken Temel Bilgiler
Kira sözleşmesi iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşme gereğince kiraya verenin borcu, kiralananın kullanılmasının devri iken, kiracının borcu ise kira bedelinin ödenmesi borcudur.
Kiracının kullanım hakkı, kira sözleşmesinin yapılmasıyla değil kiraya verenin, kiralananı kiracıya teslimi ile başlar.
Kira sözleşmesinin yazılı yapılması zorunlu olmayıp sözlü olarak da yapılabilir.
Kira sözleşmesi, kiralanan şeyin kullanılması belirli bir süre için kiracıya devredilmektedir. Bu nedenle, kira sözleşmesinin süresi önem arz etmektedir. Kanunun 300. maddesi gereğince, kira sözleşmesi belirli veya belirli olmayan bir süre için yapılabilir. Bu nedenle süre açısından kira sözleşmesi, belirli süreli kira sözleşmesi ve belirsiz süreli kira sözleşmesi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Fesih beyanına gerek olmaksızın, kararlaştırılan sürenin dolmasıyla sona eren kira sözleşmesi, belirli süreli kira sözleşmesidir. Belirli süreli kira sözleşmesi, olağanüstü fesih yoluyla ya da ikale (tarafların anlaşması) yoluyla sona erdirilebilir.
Belirli bir süre içermeyen kira sözleşmelerine belirsiz süreli kira sözleşmesi denir. Belirsiz süreli kira sözleşmesi; ikale yoluyla, fesih bildirimi yoluyla ve olağanüstü fesih yoluyla sona erdirilebilir.
Kira ilişkisi kurulması durumunda tarafların sözleşme yapmasını, sözleşmenin süresini, özel durumların var ise bu durumu kira sözleşmesinde belirtilmesini tavsiye ederiz. Kira sözleşmesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken durumlarla ilgili bilgilendirme yazımız için.
Fırat hukuk ve danışmanlık bürosu olarak, kira sözleşmesinin hazırlanması ve mevcut kira sözleşmesinden doğan hukuki ihtilaflar hakkında dava ve danışmanlık hizmeti sunulmaktadır.